fergana vadisi ne demek?

Fergana Vadisi (Özbekçe: Farg‘ona vodiysi, Kırgızca: Фергана өрөөнү, Tacikçe: водии Фaрғонa, Rusça: Ферганская долина, Farsça: دشت فرغانه), Orta Asya'da Özbekistan'ın doğusunu, Kırgızistan'ın güneyini ve Tacikistan'ın kuzeyini kapsayan vadi.

Coğrafya

Doğuda Fergana dağları ve kuzeye doğru nehrin akış yönünde ilk keskin kıvrımı arasında ortalama 300 km uzanan Seyhun (Jaxartes) nehir vadisidir. Yaklaşık 70 km genişliğinde, kuzeyinde Çatkal dizini ve güneyinde Alay dağları ile çevrilidir. Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan devletlerinin bulunduğu havzayı içine alan, 800.000 km<sup>2</sup> genişlikte ve deniz seviyesinden 900 m yüksekliktedir.

Tarih

Tarih öncesi

Bugünkü adı altında, Fergana ilk yazılı kaynaklarda sadece MÖ 5. yüzyılda görülür. Ancak, Kalkolitik dönem'den burada birçok yerleşim yerleri ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, bazen Erken ve Orta Tunç Çağından rastlantı buluntular olsa bile, bu dönemden kalma hiçbir mezar ya da yerleşim yerleri tespit edilmemiştir. Geç Tunç-Erken Demir Çağı'nda, Fergana'nın susuz bozkırları hayvan yetiştiricileri ve tarım kabileleri tarafından yurt edinilmiştir. Böylece, Fergana'da iki farklı kültür kalıpları ortaya çıkmıştır. Tarımla uğraşan nüfus, Fergana vahalarında, hayvan yetiştiricileri (bazıları yavaş yavaş göçebe olmalı ki) ise, dağlarla çevrili vadinin orta kesimlerindeki bozkırlarda yaşamışlardır. Tunç Çağında vadide tarımcılık gelişmiş, vadiye akan dağ dere kolları sulama kanallarına dönüştürülmüştür. Batı Fergana'daki Kayrak Kum (Qayraq Kum) kültürü, MÖ ikinci bin yılın ikinci yarısında "Bozkır Tunç" kültürü ile ilgili gibi görünür.

İslam öncesi dönem

İlk bin yılın üçüncül ikinci yarısında, Orta Asya'nın batı bölümünde MÖ 6. yüzyılda Ahameniş İmparatorluğu (Partlar, Chorasmia, Soğdia, Baktarya) ile ve bağımsız doğu toprakları arasındaki fark daha belirgin olmuştur. 6.- 7. yüzyılda batı topraklarında, bir ya da daha az ortak uygarlık gelişmiş, buna karşın doğu topraklarındakiler (Şaş, Taşkent vahası ve Fergana) ise eski geleneksel yollarında kalmıştır. Çust kültür mirası, bazı değişikliklerle tabi Fergana içinde MÖ 2. yüzyıla kadar devam etmiştir (Ejlatan veya Ejlatan-Aktam kültürü). O zaman, kerpiç yapılarından çok odalı zemin barınaklar ile birlikte çark yapılmış ve çömlekçilik yanı sıra el yapımı eşyalar üretilmiştir. Fergana göçebe kültürünü, o dönemde farklı bir Saka kültürü temsil eder. Bu çok dikkat çekicidir ki göçebeler, yerleşik nüfus tarafından üretilen çömlek kullanmışlardır.

MÖ 329 yılında Makedonya hükümdarı İskender, Fergana Vadisi'nin güney sınırında, günümüzde Tacikistan'ın Hucend şehri olan İskenderiye Eskhate adlı bir şehir kurmuştur. Bu şehir daha sonra Seleukos İmparatorluğu tarafından, sonrasında ise Grek-Baktriya Krallığı tarafından yönetilmiştir.

Hem yazılı kaynaklar hem de Kuva'da bulunmuş sikkeler, en azından MS 3.-4. yüzyıldan beri Fergana'da birkaç bölünmüş hükümdarın olduğu kanıtlar, bunlardan bazıları "Fergana Kralı" gibi unvanlı üstün hükümdardı, Mug (Mōḡ) Dağı üzerindeki kalede bulunmuş olan Soğdca bir belgede ve bunun yanı sıra Arap fetih kroniklerinde belirtilir.

5.-6. yüzyılda, Fergana'da yerleşimlerin sayısı azalmıştır. 6.-7. yüzyılda birçok Orta Asya toprakları gibi Fergana nüfusu da Türk Kağanlığı içine dahil edilmiş, o zaman doğu İran'a, çoğunlukla pek çok Türkler yerleşmiştir. 8. yüzyılda bazı Fergana hükümdarları Türk kökenlidir.

İslam sonrası dönem

Erken 8. yüzyılda, tarihi Maveraünnehir bölgesinin Arap fetihleri sırasında, Fergana eḵšīḏ ve dehqān1 unvanı ile bir Soğdlu hükümdar altında bağımsız prenslik idi. Onun başkenti Aḵsīkaṯ kenti idi. Araştırmalar, Fergana ilinin 712-13 yılı içinde Kuteybe bin Müslim'in gelişinden önce müslüman olmadıkları sonucuna varmıştır. Orada üç yıl sonra öldürülmüş, sonrasında Emevi halifesi Süleyman (s. 715-17)'a karşı bir ayaklanma başlamıştır, yerel söylentilere göre mezar yeri Andican yakınında saptanmıştır. Fergana üzerinde, Arap askeri denetimi ve bölgede İslamın tam genişlemesi çok yavaş olmuştur. 721-22 yılında Soğdlu prens geri dönmüş. 739 yılında vilayete Arap valisi Muhammed b. Haled Azdi tekrar bastırmak için gönderilmiş, ancak Orta Asya'da Gao-Xian-Zhi (高仙芝, Gāo Xiānzhī) komutası altındaki Çin İmparatorluk ordusunun 751 yılında ortaya çıkması ile bölgenin sürekli Arap denetimi geçikmiştir. Bir yerel prens, halife el-Manşur (754-75) ve el-Mehdi (775-85), Harun el-Reşid (786-809) ve el-Maʾmun (813-33) döneminde, tüm Arap egemenliğine karşı muhalefeti bastırmak ve özellikle Fergana bölgesinde İslam'ın yaygınlaşması için asker gönderildiğini belirtmiştir2.

Kaşgarlı Mahmud'un, Türk Dili'nin en eski sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te;

"..... Bu şehirleri Türkler yaparak adlarını kendileri koymuşlardır. Bu adlar olduğu gibi şimdiye kadar gelmiştir. Bu yerlerde Farslılar çoğaldıktan sonra Acem şehirleri gibi olmuş. Bugün Türk ülkesinin sınırı "Abisgûn" (Hazar) denizi ile çevrili olarak Rûm diyarından ve Özçent'ten Çin'e kadar uzanır. Uzunluğu beşbin fersah, eni üçbin fersahtır; hepsi sekizbin fersah eder."3 ve "Oğuzlarla Oğuzlara uyanlara göre "köy", Türklerin büyük bir kısmına göre "şehir" demektir. Bundan alınarak "Fergana" kasabasına "Özkend" adı verilmiştir, "kendimizin şehri" demektir."4 bu bölgeden bahsedilir.

Ekonomi

Tarım

Fergana Vadisi zengin yer altı kaynakları ve tarımsal verimi ile ekonomik açıdan önemli bir bölgedir.

Ticaret

Tarihsel Fergana Vadisi, Çin'den Orta Doğu ve Avrupa'ya uzanan İpek Yolu üzerinde, gelen-giden yük kervanları ve seyahat kervanları için önemli bir durak-konak yeridir. 19. yüzyılda önemli bir ticaret Rusya ile sürdürülmektedir; ham pamuk, ham ipek, tütün, koyun, meyve, pamuk deri ve deri ürünleri satılmakta ve mamul mallar, dokuma ürünler, çay ve şeker alınmaktadır.

Ulaşım

Notlar

Orijinal kaynak: fergana vadisi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. dehqān terimi, Sasani dönemi sonunda geniş toprak sahipleri (toprak ağaları) gibi bir sınıfını belirtmek için kullanılırdı.

  2. Aḥmad b. Abī Yaʿqūb Yaʿqūbī, Taʾrīḵ, Yay. M. T. Houtsma, Historiae, Leiden, 1883. II, s. 465-66, 478.

  3. Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt III, sayfa 150.

  4. Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 344.

Kategoriler